2020 YILININ UZAKTAN EĞİTİM KRİTİĞİ
Covid-19 pandemisi nedeniyle yaklaşık 6 aydır uygulamada olan uzaktan eğitim modelini İstanbul’dan Aydın’a, Aydın’dan Burdur’a, Burdur’dan Ankara’ya, Ankara’dan Rize’ye, Rize’den Ağrı’ya, Ağrı’dan Mardin’e Türkiye’nin 7 eşsiz bölgesinde görev alan öğretmenlerimiz ve yöneticilerimizle birlikte çok defa değerlendirdik. Onların eleştirilerini ve önerilerini dinledik. 2020 yılının sonuna geldiğimiz bugünlerde uzaktan eğitim modelinde hangi noktaya eriştik? Yaptığımız istişareleri, gündem başlıklarıyla birlikte gelin beraber inceleyelim.
Devlet Okulları ile Özel Okullar
Öncelikle devlet ve özel okul öğrencileri için fırsat eşitliği sağlamak adına Milli Eğitim Bakanlığı çalışmalarını hız kesmeden sürdürmektedir. Lakin sosyoekonomik durumu elverişli olmayan öğrencilerin internet erişimi ve bilgisayar/tablete ulaşması mümkün olmadığından, en çok mağduriyet yaşayan bölgelerimiz kırsal kesimlerdir. Milli Eğitim Bakanlığı, bu öğrencileri tespit edip teknolojik desteği sağlayacağını ve ücretsiz tablet dağıtacağını söylese de henüz eksikler tamamlanmamıştır. Eba TV’de yayımlanan dersleri öğrenciler takip etse bile devlet ders kitaplarındaki bölgesel farklılıklar, kazanımları öğrenmede verimliliği düşürmektedir. Bunun yanında, özel okul öğrencisi öğretmenine ve eğitim dokümanına daha hızlı ve kolay ulaşmaktadır. Özel okul öğrencileri devlet okulu öğrencilerine göre daha avantajlıdır. Lakin özel okullar arasında da yönetim farklılıkları neticesinde fırsat eşitsizliği söz konusu olabilmektedir.
Öğretmenler
Hem devlet hem özel okul öğretmenlerimizin mesai saatleri yüz yüze eğitime göre düzensiz ve zorludur. Uzaktan eğitimin bir yandan materyal oluşturma süreci, bir yandan teknolojiye hakimiyet zorunluluğu öğretmenin daha çok hazırlık yapmasını gerektirmektedir. Özellikle evde çocuğu olan öğretmenler canlı derslerini işlerken hem öğrencilerinin hem kendi çocuklarının denetimini eş zamanlı sürdürmektedir. Ayrıca EBA dijital platformu üzerinde yoğunluk oluşmaması için akşam geç saatlerde derse giren devlet okulu öğretmenleri de bulunmaktadır. Yüz yüze eğitim ile online eğitimde verilen ders saati sayısı aynı dahi olsa, uzaktan eğitimde dersi bir yandan velilerin de izliyor olması öğretmen üzerinde oluşan bir stres kaynağıdır. Öğretmen ve öğrencinin sınıf içindeki iletişimi gizliliğini ve samimiyetini yitirmiştir. Özel okullarda ise verilen ders programıyla birlikte etüt, danışmanlık, koçluk, bireysel çalışma ve toplantıların da online olarak yapıldığı düşünülürse öğretmen kuşatılmış durumdadır.
Öğrencilerin Yaş Grupları
4-9 yaş grubundaki öğrenciler ekran karşısında çabuk yorulmakta, dikkatleri hızlı dağılmakta ve velileri yanlarında olmadan canlı dersleri takip etmekte zorlanmaktadırlar. Bu nedenle okul öncesi ve ilkokul öğrencilerinin uzaktan eğitimden aldığı verim, ortaokul ve lise öğrencilerinin aldığı verimden daha azdır. Uzaktan eğitimde öğrencilerin yaşı büyüdükçe dikkat süresi ve algılama düzeyi artacağından verimlilik de artmaktadır.
İlköğretim kademesinde uzaktan eğitimde dezavantajlı gruplar 1 ve 5.sınıflardır. 1.sınıf öğrencileri okuma yazmayı öğrenecek, 5.sınıf öğrencileri ise sınıf öğretmenleri yerine çok sayıda branş öğretmeni ile ilk kez ders işleyecek olduğundan adaptasyon sorunu yaşamaktadır.
Merkezi Sınavlara Hazırlık
İçsel motivasyonu ve hazırbulunuşluğu yüksek olan öğrenciler yüz yüze eğitim ya da uzaktan eğitim fark etmeksizin merkezi sınav çalışmalarını süratle sürdürmektedir. Bu hazırlık sürecinde pandemi dönemini fırsata dönüştüren öğrenci sayısı fazladır. Fakat uzaktan eğitimde fırsat eşitsizliklerini göz önünde bulundurduğumuzda bir kısım öğrenci, merkezi sınavlara hazırlanmak için gerekli ve yeterli koşullara erişememektedir. Bu nedenle pandeminin ilerleyen aylardaki durumu göz önünde bulundurularak en azından 8 ve 12.sınıf öğrencilerinin okullarda yüz yüze eğitime geri dönebilmesi için çalışmalar yapılmalıdır.
Avantaj ve Dezavantajlar
Yüz yüze eğitimde sınıf yönetiminde öğretmeni zorlayan ve ders düzenini bozan öğrencilerle başa çıkmak oldukça zorken, uzaktan eğitimde bu öğrencilerin mikrofonlarını ya da gerekli görüldüğünde kameralarını kapatmış olmak, anlık çözüme ulaşmayı sağlar. Uzaktan eğitimde ders, sınıfta öğrenmeyi olumsuz etkileyecek ve dikkat dağıtabilecek her türlü gürültüden arındırılır.
Yüz yüze eğitimde öğrenciler tahtaya kalkarak, çöp atarak hareket halinde olabiliyorken, uzaktan eğitimde öğrenciler masa başında sandalyede oturur pozisyondadır. Bu durum ilerde fiziksel sağlık problemlerine zemin hazırlamaktadır.
Kırtasiye, yemek, yol, kıyafet parasından tasarruf edildiğinden uzaktan eğitim yüz yüze eğitimden daha ekonomiktir.
Sosyalleşme ve İletişim
Uzaktan eğitimde beyin fırtınası, soru cevap, etkinlik, oyun, deneysel aktiviteler vs. yapmak güçtür. Bu durum öğrenci-öğrenci ve öğrenci-öğretmen etkileşimini azaltmakta, öğrencilerin sosyalleşmeleri ve duygusal bağ kurmaları olumsuz etkilenmektedir. Ara sınıfta okuyan öğrenciler okullarında göreve yeni başlayan öğretmenlerle sene başından beri yalnızca sanal görüşme gerçekleştirmiş, şuana kadar kendilerini yüz yüze görememiştir. Çocukların birbirine dokunmaya, koşmaya, yan yana sohbet etmeye, akranlarıyla oyun oynamaya, şakalaşmaya ihtiyaçları vardır ama uzaktan eğitimde bunu sağlayabilmek çok mümkün değildir. Öğrencilerde ekran bağımlılığı oluşmuş ve iletişim için kullandıkları dil bozulmuştur.
Verimlilik ve Tavsiyeler
Teknik alt yapı problemleri ve materyal eksiklikleri giderilmelidir. Öğretmen öğrencilerin uzaktan eğitimde daha dinamik olmalarını sağlamak için ses tonunu, jest ve mimiklerini çok iyi kullanmalıdır. Öğrencilere isimleri ile hitap etmelidir. Her öğrencinin derse katılmasını sağlamalıdır. Özellikle küçük yaştaki çocuklar için daha çok somut görseller kullanmalı, hatta sınıf ortamı gibi bilgisayar karşısında etkinlikler yapmalıdır.
Ders esnasında hem öğretmenin hem öğrencilerin kameraları açık olmalıdır. Öğretmen, kameraları üzerinden öğrencileri ile ara sıra göz göze gelmelidir. Ders, video ve çeşitli oyunlarla desteklenmelidir. Uzaktan eğitim, yüz yüze eğitim standartlarına getirilmelidir. Öğrenciler işe ortak edilmeli, onlara sorumluluklar verilmelidir.
Uzaktan eğitimde kullanılabilecek program ve uygulamalarla ilgili öğretmenlere hizmet içi seminerler yapılmalıdır. Bu süreçte uzaktan eğitimin verimli olmasını sağlayacak programlar ve sistem gereksinimleri mutlaka aktarılmalıdır.
Öğrenciler ekran bağımlılığı neticesinde kitap okuma alışkanlığından giderek uzaklaşmaktadır. Uzaktan eğitimde öğretmen, öğrenci ve veli eşliğinde kitap okuma saati bulunmalıdır.
Pandemiden sonra uzaktan eğitim tamamen kesilmemeli, müfredatın içine az da olsa dahil edilmelidir.
Devlet Okulları ile Özel Okullar
Öncelikle devlet ve özel okul öğrencileri için fırsat eşitliği sağlamak adına Milli Eğitim Bakanlığı çalışmalarını hız kesmeden sürdürmektedir. Lakin sosyoekonomik durumu elverişli olmayan öğrencilerin internet erişimi ve bilgisayar/tablete ulaşması mümkün olmadığından, en çok mağduriyet yaşayan bölgelerimiz kırsal kesimlerdir. Milli Eğitim Bakanlığı, bu öğrencileri tespit edip teknolojik desteği sağlayacağını ve ücretsiz tablet dağıtacağını söylese de henüz eksikler tamamlanmamıştır. Eba TV’de yayımlanan dersleri öğrenciler takip etse bile devlet ders kitaplarındaki bölgesel farklılıklar, kazanımları öğrenmede verimliliği düşürmektedir. Bunun yanında, özel okul öğrencisi öğretmenine ve eğitim dokümanına daha hızlı ve kolay ulaşmaktadır. Özel okul öğrencileri devlet okulu öğrencilerine göre daha avantajlıdır. Lakin özel okullar arasında da yönetim farklılıkları neticesinde fırsat eşitsizliği söz konusu olabilmektedir.
Öğretmenler
Hem devlet hem özel okul öğretmenlerimizin mesai saatleri yüz yüze eğitime göre düzensiz ve zorludur. Uzaktan eğitimin bir yandan materyal oluşturma süreci, bir yandan teknolojiye hakimiyet zorunluluğu öğretmenin daha çok hazırlık yapmasını gerektirmektedir. Özellikle evde çocuğu olan öğretmenler canlı derslerini işlerken hem öğrencilerinin hem kendi çocuklarının denetimini eş zamanlı sürdürmektedir. Ayrıca EBA dijital platformu üzerinde yoğunluk oluşmaması için akşam geç saatlerde derse giren devlet okulu öğretmenleri de bulunmaktadır. Yüz yüze eğitim ile online eğitimde verilen ders saati sayısı aynı dahi olsa, uzaktan eğitimde dersi bir yandan velilerin de izliyor olması öğretmen üzerinde oluşan bir stres kaynağıdır. Öğretmen ve öğrencinin sınıf içindeki iletişimi gizliliğini ve samimiyetini yitirmiştir. Özel okullarda ise verilen ders programıyla birlikte etüt, danışmanlık, koçluk, bireysel çalışma ve toplantıların da online olarak yapıldığı düşünülürse öğretmen kuşatılmış durumdadır.
Öğrencilerin Yaş Grupları
4-9 yaş grubundaki öğrenciler ekran karşısında çabuk yorulmakta, dikkatleri hızlı dağılmakta ve velileri yanlarında olmadan canlı dersleri takip etmekte zorlanmaktadırlar. Bu nedenle okul öncesi ve ilkokul öğrencilerinin uzaktan eğitimden aldığı verim, ortaokul ve lise öğrencilerinin aldığı verimden daha azdır. Uzaktan eğitimde öğrencilerin yaşı büyüdükçe dikkat süresi ve algılama düzeyi artacağından verimlilik de artmaktadır.
İlköğretim kademesinde uzaktan eğitimde dezavantajlı gruplar 1 ve 5.sınıflardır. 1.sınıf öğrencileri okuma yazmayı öğrenecek, 5.sınıf öğrencileri ise sınıf öğretmenleri yerine çok sayıda branş öğretmeni ile ilk kez ders işleyecek olduğundan adaptasyon sorunu yaşamaktadır.
Merkezi Sınavlara Hazırlık
İçsel motivasyonu ve hazırbulunuşluğu yüksek olan öğrenciler yüz yüze eğitim ya da uzaktan eğitim fark etmeksizin merkezi sınav çalışmalarını süratle sürdürmektedir. Bu hazırlık sürecinde pandemi dönemini fırsata dönüştüren öğrenci sayısı fazladır. Fakat uzaktan eğitimde fırsat eşitsizliklerini göz önünde bulundurduğumuzda bir kısım öğrenci, merkezi sınavlara hazırlanmak için gerekli ve yeterli koşullara erişememektedir. Bu nedenle pandeminin ilerleyen aylardaki durumu göz önünde bulundurularak en azından 8 ve 12.sınıf öğrencilerinin okullarda yüz yüze eğitime geri dönebilmesi için çalışmalar yapılmalıdır.
Avantaj ve Dezavantajlar
Yüz yüze eğitimde sınıf yönetiminde öğretmeni zorlayan ve ders düzenini bozan öğrencilerle başa çıkmak oldukça zorken, uzaktan eğitimde bu öğrencilerin mikrofonlarını ya da gerekli görüldüğünde kameralarını kapatmış olmak, anlık çözüme ulaşmayı sağlar. Uzaktan eğitimde ders, sınıfta öğrenmeyi olumsuz etkileyecek ve dikkat dağıtabilecek her türlü gürültüden arındırılır.
Yüz yüze eğitimde öğrenciler tahtaya kalkarak, çöp atarak hareket halinde olabiliyorken, uzaktan eğitimde öğrenciler masa başında sandalyede oturur pozisyondadır. Bu durum ilerde fiziksel sağlık problemlerine zemin hazırlamaktadır.
Kırtasiye, yemek, yol, kıyafet parasından tasarruf edildiğinden uzaktan eğitim yüz yüze eğitimden daha ekonomiktir.
Sosyalleşme ve İletişim
Uzaktan eğitimde beyin fırtınası, soru cevap, etkinlik, oyun, deneysel aktiviteler vs. yapmak güçtür. Bu durum öğrenci-öğrenci ve öğrenci-öğretmen etkileşimini azaltmakta, öğrencilerin sosyalleşmeleri ve duygusal bağ kurmaları olumsuz etkilenmektedir. Ara sınıfta okuyan öğrenciler okullarında göreve yeni başlayan öğretmenlerle sene başından beri yalnızca sanal görüşme gerçekleştirmiş, şuana kadar kendilerini yüz yüze görememiştir. Çocukların birbirine dokunmaya, koşmaya, yan yana sohbet etmeye, akranlarıyla oyun oynamaya, şakalaşmaya ihtiyaçları vardır ama uzaktan eğitimde bunu sağlayabilmek çok mümkün değildir. Öğrencilerde ekran bağımlılığı oluşmuş ve iletişim için kullandıkları dil bozulmuştur.
Verimlilik ve Tavsiyeler
Teknik alt yapı problemleri ve materyal eksiklikleri giderilmelidir. Öğretmen öğrencilerin uzaktan eğitimde daha dinamik olmalarını sağlamak için ses tonunu, jest ve mimiklerini çok iyi kullanmalıdır. Öğrencilere isimleri ile hitap etmelidir. Her öğrencinin derse katılmasını sağlamalıdır. Özellikle küçük yaştaki çocuklar için daha çok somut görseller kullanmalı, hatta sınıf ortamı gibi bilgisayar karşısında etkinlikler yapmalıdır.
Ders esnasında hem öğretmenin hem öğrencilerin kameraları açık olmalıdır. Öğretmen, kameraları üzerinden öğrencileri ile ara sıra göz göze gelmelidir. Ders, video ve çeşitli oyunlarla desteklenmelidir. Uzaktan eğitim, yüz yüze eğitim standartlarına getirilmelidir. Öğrenciler işe ortak edilmeli, onlara sorumluluklar verilmelidir.
Uzaktan eğitimde kullanılabilecek program ve uygulamalarla ilgili öğretmenlere hizmet içi seminerler yapılmalıdır. Bu süreçte uzaktan eğitimin verimli olmasını sağlayacak programlar ve sistem gereksinimleri mutlaka aktarılmalıdır.
Öğrenciler ekran bağımlılığı neticesinde kitap okuma alışkanlığından giderek uzaklaşmaktadır. Uzaktan eğitimde öğretmen, öğrenci ve veli eşliğinde kitap okuma saati bulunmalıdır.
Pandemiden sonra uzaktan eğitim tamamen kesilmemeli, müfredatın içine az da olsa dahil edilmelidir.